İsrail-Lübnan ortasında 2006 yılında 34 gün süren savaşta da gemiyle tahliye edilen Mardinli Şemsi Hasan, yeniden akınların sürdüğü ülkeden 18 yıl sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin gemiyle yurda götürülüyor.
Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı koordinesinde, dün Lübnan’a AFAD işbirliğinde toplanan 300 ton insani yardım materyalini ulaştıran TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar, Beyrut Limanı’ndan ayrıldı.
Çoğunluğu Türk vatandaşlarından oluşan gemideki siviller ortasında, 2006’daki İsrail-Lübnan Savaşı sırasında tahliye edilen 37 yaşındaki Şemsi Hasan da bulunuyor.
Ailesi ve akrabalarının bulunduğu 25 şahısla TCG Sancaktar isimli gemiye binenler ortasında yer alan Şemsi Hasan, Mardinli olduğunu, Türkiye’ye dönünce Mersin ve İzmir’deki akrabalarında kalacağını söyledi.
“O GÜN BİR GEMİ VARDI, ARTIK İKİ”
Günlerdir çok zorluk çektiklerini, akınlar nedeniyle kaygıyla yaşadıklarını anlatan Hasan, “Her gün bomba sesleriyle uyuyup uyanıyorduk. En çok çocuklar için endişelendik. O yüzden Türkiye’den, devletimizden yardım istedik, çok şükür geldi” dedi.
Hasan, İsrail-Lübnan Savaşı’nda 2006’da da Lübnan’dan ayrılmak zorunda kaldıklarını belirterek, “2006’da da İsrail buraya geldi, savaş açtı, yaşadım ikisini de. O vakit da Mersin’e gittik. O vakit bir gemi vardı, artık iki gemi” tabirini kullandı.
İsrail’in hücumlarında ağabeyi ve ablasının konutlarının ziyan gördüğünü lisana getiren Hasan, “Çok şükür sıhhatimiz yerinde, diğer bir şey değerli değil” diye konuştu.
“ÇOCUKLAR BOMBA SESLERİNİ DUYUYORDU”
Gemiye alınanlardan 40 yaşındaki Arif Çelik, Mardinli olduğunu, eşi, 4 çocuğu ve babasıyla Türkiye’ye döneceğini tabir etti. Lübnan’da tesisatçılık yaptığını belirten Çelik, yıllardır hoş bir biçimde yaşadığı ülkenin berbat durumda olduğunu anlattı.
Evlerini kapatmak zorunda kaldıklarını lisana getiren Çelik, “Arabaları, her şeyi, rızkımızı bıraktık. Artık Türkiye’ye gidiyoruz, Allah razı olsun. 4 çocuğumla Türkiye’ye gideceğim. Burada çalışıyorduk, işimiz hoştu. Burada her şeyimiz bitmiş. Bizim bulunduğumuz yerde her gün çocuklar bombaların seslerini duyuyordu. Biz de Türkiye’ye gitmek için bekliyorduk. Çocuklarım olağan uçak geçince bile korkuyor” tabirlerini kullandı.
Türkiye’de hiçbir şeyinin olmadığını tabir eden Çelik, her şeyi geride bıraktıklarını ve çocukları için Lübnan’dan ayrıldığını belirtti.
EŞİNİ BIRAKIP AYRILDI
Nesrin Efetürk, 3 çocuğuyla Lübnan’dan ayrıldığını, eşinin ise ülkede kaldığını lisana getirdi.
İsrail’in taarruzları nedeniyle çok makus günler yaşadıklarını anlatan 29 yaşındaki Efetürk, “Çok şey yaşadık, dehşet, gerilim. Seslerden yemek yemiyorduk. Çocuklar, uçak, bomba seslerinden çok korkuyordu. Yani hayatımız çok zordu” dedi.
2006’DA DA TAHLİYE OPERASYONU
– Lübnan’dan 2006 yılında da tahliye gerçekleştirilmişti
Türkiye, 2006 yılında 34 gün süren İsrail-Lübnan Savaşı’nda da Türk vatandaşlarının tahliyesini gerçekleştirmişti.
Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın tertibiyle 23 Temmuz 2006’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin TCG İskenderun; TCG Gelibolu ve TCG Bartın gemilerinin refakatinde Beyrut Limanı’na ulaşmıştı.
TCG İskenderun, 12 saat süren süreçlerden sonra 1100’e yakın vatandaş ile Türkiye’ye dönmüştü.