İstanbul Eyüpsultan’da 7 Mayıs tarihinde meydana gelen olayda 17 yaşındaki yabancı asıllı öğrenci Y.K, okuduğu okulun müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaraladı.
Hastaneye kaldırılan Oktugan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın akabinde tutuklanan öğrenci Y.K hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı.
2 DAKİKA 10 SANİYE SONRA KOŞARAK OKULDAN ÇIKTI
Hazırlanan iddianamede Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) Y.K’nin dışında SSÇ’ler A.A ve A.S de sanık olarak yer aldı. İbrahim Oktugan’ın olay günü okula 09.39’da geldiği, Y.K’nin ise çabucak gerisinden 09.40’ta okula girdiği anlatılan iddianamede, SSÇ’nin 2 dakika 10 saniye sonra koşarak okuldan çıktığı anlatıldı.
İddianamede SSÇ Y.K’nin sözüne de yer verildi. Okula diğer bir okuldan devir ortasında geldiğini anlatan Y.K, “Hakkımdaki disiplin hataları sebebiyle annem okula çağırıldı. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasında annem ile ortamızda Arapça konuştuk. Bunun üzerine müdür, ‘Burası Türkiye Cumhuriyeti benim okulumda kimse diğer lisan konuşamaz’ diye bağırıp anneme O… diyerek üzerine yürüdü” dedi.
“BACAĞINA VURURSAN ÖLMEZ KARNINA SIK”
Olaydan bir gün evvel arkadaşıyla karşılaştığını ve İbrahim Oktugan’ın okulda olup olmadığını sorduğunu anlatan Y.K, “Gelip dövsem mi? diye sordum. O da bana, ‘çok âlâ olur. Karnına vurursun. Bacağına vurursan ölmez. Karnına sık’ dedi. Ben de sonrasında M.K’den aldığım silahla okula gitmeye karar verdim” dedi. Odaya girdiğinde İbrahim Oktugan’ın kendisini görünce ayağa kalktığını anlatan Y.K, “Elini havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna hakikat ateş ettim. İki mermim vardı. İkisi de karnına isabet etti” dedi.
“YAKLAŞMAYIN SİZİ DE VURURUM”
İddianamede sanık olan iki SSÇ ise olayla ilgilerinin olmadığını söyleyerek, “Y.K’nin ne emelle okula geldiğini bilmiyorum. Silah sesini duyunca odaya doğu gittik. Y.K peşinden koşan bireylere, ‘yaklaşmayın sizi de vururum’ dedi” dediğini anlattılar.
İbrahim Oktugan’ın eşi Fatma Oktugan ve Görkem Oktugan’ın avukatları İbrahim Ethem Abikoğlu aracılığıyla savcılığa dilekçe vererek şikayetçi oldukları da iddianamede yer aldı.
ÖĞRETMENLER DE TABİR VERDİ, “KÖTÜ KELAM SÖYLEMEDİ”
Okulda misyon yapan ve Y.K’nin annesi ile birlikte İbrahim Oktugan ile konuştuğu sırada odada olan öğretmenlerin de tabiri alındı. Tabiri alınan öğretmenler, “Y.K’nin öğretmenine küfür etmesinden ötürü ilişiğinin kesildi. Bu sebeple annesi okula çağırıldı. Türkçe bilmelerine karşın ortalarında Arapça konuştukları için kimse bir şey anlamadı. Bunun üzerine İbrahim Oktugan, Türkçe konuşmaları gerektiğini söyledi. Lakin Y.K, “Sana mı soracağım. İstediğim üzere konuşurum’ diyerek elini kolunu sallamaya başladı. Annesi Nada K. de sonlanarak, ‘beceremiyorsanız okuldan alırım. Paramı istiyorum’ dedi. İbrahim Oktugan da, ‘Aranızdaki konuşmayı anlayamadığımız için Türkçe konuşmanızı istedim. Yanlış anlaşılacak ya da reaksiyon gösterilecek bir durum kelam konusu değildir’ dedi. İbrahim Oktugan ne öğrencilere ne de öğretmenlere yönelik en ufak bir makûs kelamı ya da davranışı yoktu. Olay sırasında Y.K ya da annesine karşı hakaret ya da ırkçı bir kelam kullanmadı” dedi.
24 YILA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
İddianamede tutuklu SSÇ Y.K hakkında, “kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle tasarlayarak taammüden öldürme” suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar, öteki SSÇ’ler A.A. ve A.S. hakkında ise “kişiyi yerine getirdiği kamu vazifesi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım” suçundan 5 yıldan 6 yıl 8 aya kadar mahpus istendi.